11 Ağustos 2012 Cumartesi

Tünel

Kan kustu, sabahın saat kaçı bilmem. Ellerini tutmak için telaş ediyordum, ellerinin titrediğini gördükçe benim gözlerim titriyordu. Kaygılıydım. Henüz bi'kaç saat önce keyif çatarken şimdi kendimi leş kokulu hastane duvarına yaslanırken buluyorum. Ayaklarımı söküp aldılar, ayakta duramıyorum. Seni benden alacak Azrail'i görmeyi isterdim. Şuan sana her ne yapıp da acı çektiriyorsa ona bin kat fazlasını cehenneme gidince gösterecektim. Kendimden emindim, ölümden değil, senin ellerimden kayıp gidecek olmandan değil. Henüz başlamamıştı ki her şey... Bir yaz gününde oldukça geç kalınmış bir vakitte başlar hikaye ama sanki o gün sonbahardı. Yaz ile alakası olmayan bir gündü ve ben aslında şanslı olmalıydım. Çünkü; o gün sonbahardı ve ben sonbaharın evladıydım. Mevsimler kendi çocuklarına kendilerini sevdirmeyi bilirlerdi. Ben Kasım'ın 19'unda dünyaya gelmek için 1 ay daha erken davranarak ve belki de ölümle takışarak ışığın karşısına çıkmıştım. Nefes almakla alakam pek yok belki de bu yüzden hala konuşurken nefes almayı unuttuğumu düşünüyorlar. Ben bi' parça seni düşünüyorum, karşıma ne vakit çıkacaksın yahut ne vakit gideceksin? Gitmenden ziyade ben hep çıkmana karşı endişelendim. Çünkü, kendimi tanıyordum ve çoğu kez aşk kendini bana köle olarak adamak istediğinde ben onunla oynamaktan vazgeçtim. İnsaflı olduğumu düşünebilirsin, bunu sakın aklına getirme. Ben çoğu kez insanlarına aklına ayrılığı sokmaktan da geri düşmedim. Bazı vakitler kendime bazı vakitlerse başkalarına çok büyük bir zehir etkisi olarak dönüş gösterebiliyordum. Kendi kendimi çoğu kez yaktığımı ve hatta bi'kaç kişiyi batırdığımı da gördüm. Bunlar uzun zaman önce ve bi' o kadarda yakın saflarda hafızamı işgal ediyorlardı. Devir değişti, zaman aktıkça, bizler büyüyorduk. Bizler büyüdükçe küçük sorunlarımız karşımızda dağ kesilmeye başlıyordu. (Koridorda bazı sesler) Doktor hızla soğuduğunu söyledi, ben senin her zaman soğuk olduğunu ve yaşamaya başlayacağını söyledim. Doktorun yüzündeki ifadeyi görseydin, benimle ne kadar aşağılık olduğuma dair bir bahse girebilirdin. Ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını söylediler ama yine de kendimi en kötüsüne hazırlamam gerekiyormuş. En kötüsü bendim, en kötüsü seninle karşılaşmamızdı, en kötüsü bizim yakın kalmamızdı ama onların bunların hiçbirinden haberi yoktu. Ben yaşayacağına dair olan inancımdan vazgeçtim. Evet, belki sen soğuyordun ama benim sana dair olan düşüncelerimin sıcak kalması gerekiyordu. Belki koridorda atıyor olduğum volta bunu bi' nebze sağlardı. Yan tarafımda annesini erken yaşta kaybetmeye hazırlanan bir çocuk vardı. Gözleri kara deliklerle doluydu ama içine kimseyi hapsetmiyordu. Tek bi' yansıma vardı, annesi. Aslında yanılıyor da olabilirim zira yansıyan onun umutları da olabilirdi. Bilmiyordum, bilmiyordun, kafam ve kafan alabildiğine meşguldü. Sen sakın ringden çıkmayı düşünme ve duaları bana bırak. Ben hızla büyürken aynı denli olarak sert darbelere maruz kalıyordum. Hayatı sevmeme neden olan şeyler bir mektubun alev alması gibi alev alıp geriye sadece "neden" kisvesi altında pişmanlıklar bırakıyordu. Mahşerin dört atlısı belki şuan yeryüzünde değillerdi ama yine de onların askerleri yapacak oldukları kıyıma bizleri hazırlıyorlardı. "neden" kisvesi altında beliren pişmanlıklar başlıca bir işaretti. Bedenimin büyüdüğü kadar ruhum küçülüyordu. Sanki bizi ters çalışma sistemine sahip çamaşır makinelerinde yıkıyorlardı. Oysa ben girdiğim duştan bu etkiler altında çıkacağımı hiç bilmiyordum. (Bana yaklaşan adımlar) Senin kanlı canlı halini gördüğümde yerde yatıyor olmam pek ala kötüydü. Fakat, bir gidiş başladığında onu durdurmak için dümene hapsolan kişiyi kurtarmak amacıyla bir başkasının kaptanlığı üstlenmesi gerekiyordu. Sana söylemiştim, duaları bana bırak. Dualarla bir takasın onayını almıştım, ben bu dünya için fazla önem teşkil etmeyen fakat hayallerimde belki de bütün dünyayı yerle bir edecek olan iblistim. Gitmemde sakınca yoktu, gelmene mutluluğumun ihtiyacı vardı. Ben buradan demir almak zorundaydım ve sen belki de bu koca limanda benim hiç unutamayacak olduğum tek aşkım olacaktın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder