1 Ekim 2011 Cumartesi

İronik Hal


İnsanlara karşı hiçbir şey hissetmiyorum!
 Bak, bunu ciddi anlamda söylüyorum. Çocuk değilim, değilsin. O kadar çok boktan durumlar, sebepsiz bitişler, iniş - çıkışlar, kazık atışlar yaşadım ki insanlardan tiksiniyorum ve onların hiçbir haliyle ilgili hiçbir şey hissetmiyorum. İçimde aşka dair de pek bir şey kalmadı. Uçsuz bucaksız, boş bir denizde seyir halinde olan kaptandan farksızım. Öldükten sonra arkamdan ağıtlar yakılmayacak, yakılsa dahi bunlar zerre umurumda olmayacaktır. Ben o sırada cehennemde aralarına katılmamın şerefine verilen barbekü partisine adım atıyor, olacaktım. 
 Ulan o kadar çaresiz ki, kaçış yerimiz sanal soyut mekanlar olmuş. Bunca insan, oturup buralara bir haltlar yazıp, bir şeyler çiziktirip atıyor, eleştiriler yapıp, ilişkilerine kafa patlatıyor. Sanal ortamda bu tip yerler olmasa, insanlar daha fazla beden tanıyarak zihinlerindeki anı sandığını yoracaktı. Düşünsene, herkes sokakta ve sıkıldıkça yeni birilerini tanımaya çalışıyorsun, yeni birileriyle denemeye çalışıyorsun. O da olmuyor, dostlarından sıkılıp yeni dostlar ediniyorsun. Ki, yeni dostlar edinmek gibi bir kavram çabuk oluşamaz, bu yıllar alır. Çok büyük bir sınava girmekten asla korkmuyorsan, bunu rahatça denersin, yeni dostlar edinme çabası peşinde hayatını hiç uğruna harcarsın.
 Ne diyordum? İnsanlardan nefret ediyorum, içimde zerre duygu kırıntısı kalmadı. Kalkıp, yine ağlarım, yine üzülürüm, yine sinirlenirim, ama hepsi boşadır ve ben bunun farkındayımdır. İşte, acı nokta burası oluyor. Tüm bu olup bitenlerin etrafında onca şeyi yaşayıp bir tecrübe tahtasına dönmüşsünüzdür, ama buna rağmen insanlar sizi kandırdıklarını düşünürler, bu da olayın en boktan ve acı olan tarafıdır. Kısacası, bana yalan söylediğini biliyorum. 
 Lafı uzatmak istemiyorum, bu da bir hayatın draması…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder