29 Eylül 2011 Perşembe

Arsız

 Bazı şeyleri alırken iade etme korkusu olmasa, dünya bence sefil bir hal alırdı. Ki, insanlar zaten bu duyguyu unutmaya başladı, başlayalı yüzsüzlük bedenlere salgın oldu. İade, başkasının sevgisini alıyorsun ve ona geri veriyorsun. Bazıları eksik vermeyi seviyor, bazıları fazlasıyla verip karşısındakini şımartıyor. Şımarmaktan utananlar kısa süreli bir naz yapar, şımarmayı sevenler ise uzun süreli egoizme doyar.

 Egoistlik içimizde nasıl yer bulur? Ben bunu düşünüp bazen sinirleniyorum. Egoistlik, acizliktir. Sen olmayan yönlerini övüp, olan ezikliğini derine gömmek için uğraşıyorsun. Bu çok gereksiz, harcanılan vakte yazık. Bir de tezat şu ki, egosunun ezikliklerini gizleyebilen çok azdır. Eziklikleri ön plana çıkan arkadaşlar gelen geçenden laf yerler, sonra gitgide yüzsüzleşirler. Bu da çok acı bir hal. Bu tür insanlarla buluşmak gibi hatalara düşünce, içilecek en güzel şey; acı kahvedir. Suratınızı ekşittiğiniz zaman onların acizliğinden tiksindiğinizi anlamazlar, kahve sizi gizler. 

 Bu tür insanları bir kahve telvesinde boğmak, yapılabilecek en güzel şey...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder