21 Nisan 2012 Cumartesi

Ud


Sanki ölüm sahnesinden bir paragrafı onun gözleri önünde okumaya başladım. Çünkü; bu feryadının başka bir açıklaması olamazdı. Ben de her ne yapıyorsam onu yapmaya devam ettim ve bu onu daha da çileden çıkardı. Oysa, ben ona çilenin sebebi de seveni de sensin demiştim, dinletemedim. Susması gerekiyordu, benim konuşacaklarım bitmemişti. Fakat, beni susturdu ve kendi konuşacaklarını da yuttu.
 Bencilliğin alemi yok be kadın! Ne diye yüzüme vurman gereken sözleri benden sakınıyorsun? Biraz kederi de benimle paylaşsan hiçbir zararı olmaz. Belki, beni boğan düşüncelerini görüp idam sehpamın daha hızlı inmesini sağlarsın. Bu seni daha merhametli kılacaktır ne de olsa bazı acımasızlıklar büyük merhametleri el atında barındırır. Küfürlerime tanık olmuyorsun ama beni bir duysan ağzımı bantlamak için çabalarsın. Çünkü; küfürlerimin büyük bir bölümüne sen konuk oluyorsun ama sana çekeceğim cilayı alıp başkalarına boca ediyorum. Onun o keskin kokusunu da senden esirgiyorum. Al bak! Seni küfürlerimle karşılaştıracak kadar bile değerli bulmuyorum. Senin yaptıklarınla eşdeğer bir yanım yok, ben de bunu inkar etmiyorum. Fakat, kendi dünyamda soytarıdan öteye gidemezsin artık.
 Bir gün olur ya bana bakmakla yetinebilenlerden biri olursun. Kendini o gün dünyanın en şanslı kişi hissetmemen için elimden geleni yapacağım. Çünkü; kapında yatarken üstüme basmaya dahi lüzum görmediğini unutmaman gerek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder