21 Nisan 2012 Cumartesi

Yazılmış Olmak İçin


 Gün güzel ve sayılı şafaklar önümde merdiven gibi beliriyor. Belki bir süre için oturup soluk almalı ve şafağın kızıllığının tenime değmesine izin vermek için gölgeden çıkmalıyım. Fakat, garantisi var mı? Şafağın gözlerimi benden almayacağının ve kafamı önüme düşürdüğüm de karşıma aşkı uyandıracak bir kadın çıkarmayacağının garantisi var mı? Yok.
 Aklıma bu yazıyı yazarken “Yakup - Platonik” parçasının klibi geldi. Adam bir dilsiz, kadının birine aşkını anlatmaya çalışıyor, en sonunda güneş ışığı yüzüne vurunca görebilmek için elini kaldırıyor ve avucunun içindeki “seni seviyorum” yazısı bütün derdine bir anda derman oluyor. Derdime derman olacak bir tesadüfe ihtiyacım var ve bunun bilincindeyim ama ne bu tesadüfü kovalamayı istiyorum ne de karşıma bir anda çıkıp gelmesini istiyorum. Kendimi öyle bir salmışım ki yokuş aşağı kayarak ilerleyen bir aptal gibiyim ama yine de hiçbir şeyden korkmuyormuş gibi hissediyorum. An gelecek mal gibi kalacağım belki ama yine de hazırlıksız bir biçimde beklemeyi tercih ediyorum.
/Bu da böyle yarım kalsın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder