8 Haziran 2011 Çarşamba

İlhamen...

İlham perisine tecavüz edebiliyordum.
Her gün beni ziyaret ederdi,nedenini bilmediğim bir şekilde beni seviyordu.
Ben bazı zamanlar gelmesinden rahatsız olmuyordum.
Ancak,öyle bir zamanda geliyordu ki,tam eşref saatimin olduğu dakikalarda kapıda dikiliyor.Bana öylece bakıp,susuyordu.Hiçbir kadında olmayan bakışlara sahipti,hiç bir kadının bulunmadığı bir gezegenin evladıydı.
Bazı zamanlar susadığım veya susadığımı hissettiğim zaman bana bir bardak kan uzatıyordu.Kendi kanı,genellikle bir gece yarısı çok düşünceli bir halimde bir anda elimde oluverirdi.Radyasyonla bozulmuş kalbime,çok iyi gelirdi.Bir nesle aşikar zamanın çocukları arasında büyümüştüm.Kimsenin takmadığı yazarları okumuş,müzisyenleri dinlemiştim.
Neden bilmem ama insanların beni “iyi” bulmasına karşın,ben kendime çok kötü gelirdim.
Kelin merhemi olsa kendisine sürerdi,benim elimdeki merhemi ben hep başka kadınların yaralarına boca etmiştim.Saftım,bazı zamanlar gerçekten saf bir adam olup çıkardım.Kimisi “saf” kısmını enayi olarak algılayabilir,asla bir aziz olmadım.Saftım,kendim gibi davranırdım.Genellikle insanları kandırmak uğruna kendimi kandırılmaya bırakırdım.
Bazı zamanlar ilham perisini alıp kaçmak isterdim,sonra fark ederdim ki o ben nereye gidersem peşimden geliyor ve çektirdiğim tüm acılara rağmen susup beni izliyordu.Ben buna değmezdim,biliyordum.Çünkü,yersiz gidişlerim olur,insanları sebepsiz yere çöpe atardım.
Bazı zamanlar karşımda bir su olmasa bile yansımamla hep birlikte olduğumu düşünerek hareket ederdim.Aslında onun ilham perisi olduğunu anladığımda,sadece üstüne basıp geçmiştim.

İstemeden,bilmeden ve ilhamen kafamda yankılanmalar olurdu,sebebini bilmezdim ama o orada öylece dururdu… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder