8 Haziran 2011 Çarşamba

Mantığa Hasret...

Merhaba,bugün biraz eleştirisel yaklaşımlarda bulunmaya çalışacağım.
Hani bir söz vardır;”Millet akıllıya hasret,biz deliye” artık devir değişmeye başladı.Ben akıllı insana hasretim,deliler topluma o kadar yayıldı ki çeşitli tiplerle kendilerini yansıtıyorlar.Hatta akıllı insanları deli olarak görüyorlar ve kendilerini üstün bir konuma getiriyorlar.İnsanlar söylüyor ama söylediklerini yapmıyor.Ben şu partiye oy vermedim diyen bir sürü insan var fakat ne hikmetse o parti başımıza konuyor.
Genç arkadaşlarım ellerindeki internetle bir şeyleri daha net görmeye çalışacaklarına,abuk sabuk işler peşinde vakit öldürüyorlar.İnsanlarda bulunan çoğu şeyler sonradan yaptırılmış bir halde;takma saçlar,takma fikirler,takma sevgiler…
Herkes o kadar kendini bilmez bir hal almış ki birine bakmak suç,birine selam vermek hata,biri ile iletişim haline girmek günah…
Peki bunları yapanlar veya söyleyenler ne kadar ak kaşık halinde?
Muhallebi ile yarışamaz onlar aslında,devir paradan çok birliğe bakıyor.İnsanlar yüzeysel olarak düşünüp hareket ettikleri için işi para olarak görüyorlar.Atasözümüzde de olduğu gibi “Bir elin nesi var,iki elin sesi var.” ama şöyle bir hataya da kapılabiliyorlar;hadi toplanalım,sağı solu yakıp yıkalım,sesimizi duyurmak istediğimiz makamlarla alakası olmayan halkın eşyalarına ve kendisine zarar verelim,bölücü sloganlar atıp,devrim nidalarına bürünelim.Birliği gören Robin Hood olmak yerine Kırk Harami’ye dönüyor.Bu yüzden aziz ve azizeler uyku halinde herkes ve kimse bu rüyadan uyanmadıkça istediğini yapmayı arzulamaya devam edecek.İnsanın arzusu bitmez ama en azından ortak gayelerle bu arzular dindirilebilir.Bunu görmek içinde pimapen pencere haline gelen gözlerden ve kara kutuya dönen zihinlerden kurtulmak gerek.
İnsanlar deliye hasret,benim gibiler mantığa ve akıllıya…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder