8 Haziran 2011 Çarşamba

Sadık Dost...

Bir köpek var,dükkanın kapısının önünde yatıyor.Babam ona büskivi(püskevit) vermeye başladığından beri babamın kapısını gözler oldu.Laptop akşama kadar iş yerinde olduğu için ben de gidip dükkanda takılıyorum bazı zamanlar tabi bu sadık bekçi de kapıya gelip yatıyor.Birkaç dakika önce gidip büskivi aldım,tabi başladı üstüme zıplamaya,ben de korkudan titremeye başladım.Farkındayım,amacı oynamak ama küçükken köpeklerle yaşadıklarımdan sonra onlarla oynamaktan veya onları sevmekten korkar oldum.Küçükken yaşadığım nedir?Müsadenizle anlatayım.
Küçük bir çocukken,halamın ve annemin teyzesinin köpeği vardı.Halamda bulunan köpek bir çoban köpeğiydi,adı Pamuk’tu.Beni severdi,üstünde gezmişliğim bile vardı.Neyse…
Günlerden bir gün ben avluda tek başıma metre ile oynuyordum,Pamukta beni izliyor arada pati falan atıyordu,ağzıyla kemirmeye de çalışıyordu.Ağzıyla kemirmeye çalışırken ben metreyi boğazına soktum,tabi saldırganlaştı.O korkuyla ben kaçıyordum,o kovalıyordu ki o zaman kısa bir çocuk olduğumu göz önünde bulundurursak (8 aylık doğdum,boyu kısa olan bir çocuktum) benim kadar olan merdivenleri emekleye emekleye çıktım.Halam neyse ki tam zamanında yetişti.Belki beni parçalardı hayvan,sonra ona çektirdiğim acı ile beni güle oynaya yerdi.
Bu yaşadığım ilk korkuydu.
Sonrasında memlekete gittiğimiz bir vakit,annemin teyzesini ziyarete gittiğimiz de onun köpeğiyle de haşır neşir oldum.Adı Panter,küçük bir süs,kurt köpeğiydi.Küçüktü belki ama kendinden büyük her şeye asilik yapabilirdi.Bir gün onunla oynarken,elimi yalamaya başladı.Durmadan elimi yalıyordu,hatta bunu oyun haline getirdik onunla,burnunun önüne getirince elimi direk yalıyordu.Biz yine bahçede onunla oynarken,içeriden annemin teyzesi yemeğini getirdi.Tam elimi yalıyordu ki,yemeğinin önüne uzatınca bir anda hırlayıp elime saldırdı.Allah’tan hızlı çektim elimi,belki elimde iyi yaralar açabilirdi.
Yine bir gün anneannemlerin evinin önünde oynarken,karşı komşunun oyun sever,avcı ve genç köpeği benimle oynamak için bağını koparıp peşimden koşmaya başlayınca,ben de durmayıp eve doğru koşmaya başladım.Kapıya hınca hınç vururken bir anda üstüme atlayınca ve kapıya kafamı vurunca titreye titreye eve alındım.(Bunu gören annem ve ev ahalisini gülme krizi tuttu,öfkeden küfür etmiş olabilirim,hatırlamıyorum.)
Velhasılı kelam,o gün bugündür.Ben köpekleri ne kadar çok sevsem dahi onlarla oynamaktan,onlara yaklaşmaktan korkar oldum.Ne vakit biri bana yaklaşsa,oynamak istese,bir titreme ve kaçma isteği bende belirir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder